Sıkça Sorulan Sorular

Duygusal çatışmaları çözümleyen, bu çatışmalardan doğan kaygı ve gerginlikleri, çökkünlükleri azaltan ruhsal uyum düzeyini arttıran, davranış ve tutum değişikleri sağlayan, bireysel farkındalık, gelişim ve olgunlaşma sağlayabilmek için psikoterapi eğitimi almış psikoterapistlerin farklı psikoterapi yöntemleri kullanarak yapmış oldukları konuşma tedavisidir.
İnsanlar var oldukları andan itibaren süregelen farklılık içerisindedirler. Bu nedenle insanların sorun sahaları da farklılık gösterir ve bu sahalar benzerlik niteliği taşısa bile tepkiler her daim bireyin sosyal hayatı, aile hayatı, iş hayatı göz önüne alınarak tercih edilmelidir. Her terapi seansı birbirinden farklı ama birbirini tamamlayıcı nitelikte olmakla beraber psikoterapistin geçmiş tecrübesi ile şekillenip planlanmaktadır.
Terapist ile danışan arasında yapılan görüşme mahrem kabul edilir ve başkalarına bu konuda KESİNLİKLE bilgi verilmez.
Terapi kişilerin yıpranmışlık payı ile doğru orantılı, kendini tanıma ile ters orantılı profesyonel bir süreçtir. Bu bağlamda danışanlardaki şikâyetler, yoğun ve çatışmalı davranışlar göz önüne alınarak değerlendirilmelidir ki bu durumlar bazı danışanlarda süreç hızlı kat edilirken bazılarında daha uzun sürebilir. Aynı zamanda terapist danışanın terapiyi kronik tedavi haline getirmemesine dikkat etmelidir. Danışan artık kendini toparlayıcı ve kendini tanıyan biri olarak farkındalıklarını hayata geçirmeye başladığında terapist tarafından bu durum ona açıklanmalı ve süreç noktalanmalıdır.
Hayır vermezler. Sakinleştirici, uyku ilacı vs. tedavi materyalleri psikiyatri, nöroloji ve tıp uzmanlarının bilgisi dâhilinde kullanılmalıdır. Ayrıca terapi zaten ilaç kullanmadan konuşarak, farkındalık kazandıran profesyonel bir çalışma sahasıdır.
Öncelikle terapide yönlendirilmesi gereken kişinin kendisi ile iletişime geçilip ihtiyacı hatırlatılabilir. Sorun kişinin çevresine taşıyorsa ( aile, eş, ebeveyn-çocuk ) o zaman bu kişilerle birlikte yönlendirilmesi gerekebilir eğer kişi her koşulda bir reddediş içindeyse ozaman terapinin şuan için kişinin önceliğinde olmadığı bilinmelidir.
Terapide öncelikli ilkemiz danışanın ve katılımcıların isteğidir. Terapi sürecinde evlilik terapisi, aile terapisi, çocuk terapisi, grup terapisi gibi kulvarlarda aile ve arkadaş katılımı gereklidir fakat bireysel terapide danışanın isteği göz önünde bulundurulmakla beraber böyle bir katılıma ihtiyaç yoktur.
Bireysel problemlerin net olarak konuşulduğu bir ortamda çocukların bulunması sakıncalıdır. Ebeveynlerde genel olarak çocukların duyduklarını anlamadığına dair bir olgu olsa da aslında çocukların her duyduğunu algılayabildiğini ve algılarına göre tepkilerinin değişeceğini göz önünde bulundurulmalıdır. Çocuk katılımcıların negatif etkilenebileceğini düşünerek onların dahil olmasını gerektirmeyen yetişkin görüşmelerine katılımlarının doğru olmadığı kanaatindeyim.
Terapistinizin almış olduğu psikoterapi eğitiminin yanı sıra hangi alanda uzmanlaşmış olduğunu dikkate almalısınız. Var olan problem durumunuzla kendinizi terapiste yakın hissetmeniz önemlidir. Bunun yanı sıra kendinizi erkek terapistle mi kadın terapistle mi çalışırken rahat hissedeceğiniz, fiziksel konum olarak size yakınlığı, çalışma süreleri, seans ücretleri tercihlerinizde ayırt edici kriterler olacaktır.
Psikolojik problemler fiziksel hastalıklar gibi kısa sürede somut teşhis-tedavi sürecini izlemezler. Rahatsız olunan durumun terapistle paylaşılması ve işbirliğine dayalı aktif etkileşimle gerçekleşir. Bu nedenle terapi sürecine danışanın kendisi aktif olarak katması gerekir. Şöyle ki terapi profesyonel ortamda yapılan görüşmeyle sınırlı değildir. İki seans arasında kalan zaman içerisinde görüşme sırasında kazanılan farkındalıkların hayata geçirilmesi önemlidir. Böylelikle terapistinize görüşmelerle ilgili geri bildirimler vererek terapi sürecinin başarılı olmasına katkı sağlamış olursunuz. Bunun yanı sıar terapi sürecinin sizin yaşamınıza olumlu anlamda katkı sağlamadığını düşünüyorsanız bunu terapistinizle paylaşabilir birlikte yapabileceğiniz bir şey olmadığına karar verirseniz; süreci sonlandırmak doğru bir adım olacaktır.